en sevdiğim çok değer verdiğim iki ciğerimde dans eden bulutların kanıma karıştığının habercisidir titreyen taze ojeli ellerim. kafamdaki otların arasında kendi habitatlarında mutlu mesut yaşayan kurbağalar vraklamayı kesmeyecekler hiç bir zaman tam da bu yüzden.
rüyamda ata demirerler görüyorum. bir sürü. ferhunde hanımlardan farkı olmayan ata demirerler. dilime pelesenk olan şarkıyı onlara ezberletmeye çalışıyorum. ama nafile. bi avuç toprak için yoruyorum kendimi. karşıdan bi adam geliyor. şarkıyı söylemeye başlıyorlar anında ata demirerler. hiç bi işe yaramadığımı düşünmeye başlıyorum. çünkü adam tam da sultan süleyman.
insanların kirpiklerini izliyorum muntazaman. net görebilmek için gözlerimi kısıyorum. ıslık çalıyormuşçasına playback yapıyorum sokakta pantolonu düşmek üzere olan gence. bana bakıyor, utanıyorum. hiç utanılıcak bişey de yapmadım halbuki. arkasından siktir çekme özgürlüğümü kullanıyorum. arkasını dönse bana ne yapabilir ki diye gevrek gevrek gülüyorum hiç belli etmeden. onunsa dünyadan haberi yok tam da o an.
illegal işlerle uğraşıyorum. tanrı beni sorguya çekse vereceğim cevapları yazıyorum kenara köşeye. heyecandan unuturum belki çünkü. aklım tam da, bazen gözüm seyiriyor.
olsun.
ben kurbağaları hep sevdim. bulutları da.
gitme kurbağa. en azından tam da şuan.
31.7.10
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
peki kaplumbam gitmem. üzülme sen :(((((((((
ayrıntılara çok takılıyosun bak. kendine çekidüzen ver biraz. hem silivri istanbulda değil mi daha ne istiyon? bozdum sessizliğimi sayende. bravo alkış.
dostum sen öyle diyosun da onları da belediye düşünsün di mi ama belediyeler bunun için değil midir.
denyo. şu yazıyı kendin yazmış gibi hissetmedin mi sanki bir an.
siktir çekmek çok nadir yapılmalı. herkes kıymetini bilsin lütfen.
Yorum Gönder